17 Aralık 2011 Cumartesi
21 Eylül 2011 Çarşamba
O benden habersiz yaşar
benden habersiz yaşar
bulutlar ağlar gider
rüzgarlar eser gider
kuşlar uçar gider
bilmez
benden habersiz yaşar
benden ırak
acısını paylaşmak
sevincini bilmek isterim
bilmez
benden habersiz yaşar
bir kuş gibi uçamadan
bir rüzgar gibi esemeden
bir bulut gibi ağlayamadan
gözlerime bakaraktan
benden habersiz yaşar
24.11.1983
bulutlar ağlar gider
rüzgarlar eser gider
kuşlar uçar gider
bilmez
benden habersiz yaşar
benden ırak
acısını paylaşmak
sevincini bilmek isterim
bilmez
benden habersiz yaşar
bir kuş gibi uçamadan
bir rüzgar gibi esemeden
bir bulut gibi ağlayamadan
gözlerime bakaraktan
benden habersiz yaşar
24.11.1983
29 Ağustos 2011 Pazartesi
Ortaköy Çay Bahçesi
el emeği göz nuru
tahta tezgahlarda
incik boncuk
seramik kolyeler küpeler
gümüş yüzükler
eski paralar
oturmuşlar güneşin altında
tezgah başında enteller
çay bahçesinde
kızlar mızlar oğlanlar
çaylar bardaklar
tavlada zar atan eller
birbiriyle yarışan sigara dumanları
izmaritle dolup taşan küllükler
Ortaköy sahil boyu
küçük lokantalarda
oturur tek başına
karşısında aynası yalnızlığı
kendisiyle konuşur
enteller
geçen sene işte bu zamanda
bir akşam üstü
deniz kenarında bir bankta
yazmışım bir yere bir şeylere
"yüreğim en çok bunu istiyor
gözlerimin gözlerinle buluştuğu anı"
diye
oturmuşum bir akşam vakti
çay bahçelerinin orada
çocuk parkında
taşların üstünde
biraz ötemde
ip atlıyor
köşe kapmaca oynuyor
sobeliyor tüm çocukları
sek sek oynuyor
doya doya yaşayamadığım çocukluğum
çıldırasım geliyor yine
susuyorum
akşamın renklerinde
orada öyle
bir başıma
yan sokakta
sıkışmış sanki
yığılmış üst üste
taş tezgahlarda
kitaplar
ümidi dünün
bu günün
yarının
simit satıyor
yarı sosyetik teyze
ekmekten pahalı
aldırmadan gelip gidene
dar bir sokakta
gizlenmiş kapı önüne
bol naftalin yemiş
danteller satıyor
koklatıyor
genç kızlara
tek baharından yadigâr
sandığının kokusunu
iki yaşlı teyze
durup düşünüyorum orada öyle
yaş ilerliyor diyorum kendime
bakkalın satıcının dilinde
adımız artık ne de olsa bir abla
oturdum orada öyle
özlemiş olmalıyım
birini bir şeyleri
konuştum
cami ardında parkta kuşlarla
bir kuş bir kuşun ardında
seke seke yürüyor
atıyor kendini
yerden yere
cami ardı
dar sokak
Afrika kültürünün mirası
masklarda sen ben
başkaları
duvarlarda
içimde yığılıp kalmış
ayrılıkların
özlemleri
diyorum ki kendime
çağırsam şimdi birini
özlemiş olsam
delice ölesiye
gelir mi bırakıp orada tüm sevgilerini
Ortaköy sahil boyu
daracık sokaklarda
beni hayata bağlayan
bir şeyler arıyorum
bir pazar günü
boşuna
25.06.1989
tahta tezgahlarda
incik boncuk
seramik kolyeler küpeler
gümüş yüzükler
eski paralar
oturmuşlar güneşin altında
tezgah başında enteller
çay bahçesinde
kızlar mızlar oğlanlar
çaylar bardaklar
tavlada zar atan eller
birbiriyle yarışan sigara dumanları
izmaritle dolup taşan küllükler
Ortaköy sahil boyu
küçük lokantalarda
oturur tek başına
karşısında aynası yalnızlığı
kendisiyle konuşur
enteller
geçen sene işte bu zamanda
bir akşam üstü
deniz kenarında bir bankta
yazmışım bir yere bir şeylere
"yüreğim en çok bunu istiyor
gözlerimin gözlerinle buluştuğu anı"
diye
oturmuşum bir akşam vakti
çay bahçelerinin orada
çocuk parkında
taşların üstünde
biraz ötemde
ip atlıyor
köşe kapmaca oynuyor
sobeliyor tüm çocukları
sek sek oynuyor
doya doya yaşayamadığım çocukluğum
çıldırasım geliyor yine
susuyorum
akşamın renklerinde
orada öyle
bir başıma
yan sokakta
sıkışmış sanki
yığılmış üst üste
taş tezgahlarda
kitaplar
ümidi dünün
bu günün
yarının
simit satıyor
yarı sosyetik teyze
ekmekten pahalı
aldırmadan gelip gidene
dar bir sokakta
gizlenmiş kapı önüne
bol naftalin yemiş
danteller satıyor
koklatıyor
genç kızlara
tek baharından yadigâr
sandığının kokusunu
iki yaşlı teyze
durup düşünüyorum orada öyle
yaş ilerliyor diyorum kendime
bakkalın satıcının dilinde
adımız artık ne de olsa bir abla
oturdum orada öyle
özlemiş olmalıyım
birini bir şeyleri
konuştum
cami ardında parkta kuşlarla
bir kuş bir kuşun ardında
seke seke yürüyor
atıyor kendini
yerden yere
cami ardı
dar sokak
Afrika kültürünün mirası
masklarda sen ben
başkaları
duvarlarda
içimde yığılıp kalmış
ayrılıkların
özlemleri
diyorum ki kendime
çağırsam şimdi birini
özlemiş olsam
delice ölesiye
gelir mi bırakıp orada tüm sevgilerini
Ortaköy sahil boyu
daracık sokaklarda
beni hayata bağlayan
bir şeyler arıyorum
bir pazar günü
boşuna
25.06.1989
12 Ağustos 2011 Cuma
Sevda bir kuştu
sevda benim bildiğim
bir kuştu
kanadı bir hoştu
uçma dedim
gitme dedim
uçtu gitti
sevda şimdi
benim bilmediğim bir kuştur
sadece bir düştür!
1981
bir kuştu
kanadı bir hoştu
uçma dedim
gitme dedim
uçtu gitti
sevda şimdi
benim bilmediğim bir kuştur
sadece bir düştür!
1981
5 Ağustos 2011 Cuma
Büyük Esma Sultan - Nur Sayın'a -
Kızlı ve erkekli hep bir arada
misket oynardık biz de
o dar sokaklarda
dar sokaklar yok
misket ise unutulmuş bir oyun hatıralarda
dut bahçeleri, boş arsalar
mesire yerleri
Ihlamur derelerde
kim hatırlar şimdi
nasıl gezip tozardık oralarda
Dikilitaş şimdi beton yığınlarında
kuşatmalarda
gökdelen gökdelen
bir batında çoğul kardeş gibi
insanlar yaşamakta
hatırla Nur Sayın hatırla
bu şiir sadece sana ithaf edilmekte
bir cuma
Tuzbaba
Büyük Esma Sultan
yine yanan ahşap bir ev
çocuklar camda
acayip bir telaşe
misket oyunları
söyleyin
şimdi nerede?
Odakule, 24.10.2001
8 Temmuz 2011 Cuma
Kızıma ninni
Delfin'e
bahtın açık olsun
için neşe dolsun
çayır çimen içinde
güneşin bol olsun
kem gözlerden ırak
mutlu bir yaşamın olsun
aradığın her şeyi
yaşamında bulasın
tanrım sana
uzun ömürler versin
tanrım sana
bolluklar versin
tanrım sana
saadetler versin
tanrım sana
sıhhatler versin
bahtın hep açık olsun
huzurlar içinde
sevdaların bol olsun
sevenlerin çok olsun
yaşamın upuzun
dikensiz bir yol olsun
Ekim/Kasım 2000
bahtın açık olsun
için neşe dolsun
çayır çimen içinde
güneşin bol olsun
kem gözlerden ırak
mutlu bir yaşamın olsun
aradığın her şeyi
yaşamında bulasın
tanrım sana
uzun ömürler versin
tanrım sana
bolluklar versin
tanrım sana
saadetler versin
tanrım sana
sıhhatler versin
bahtın hep açık olsun
huzurlar içinde
sevdaların bol olsun
sevenlerin çok olsun
yaşamın upuzun
dikensiz bir yol olsun
Ekim/Kasım 2000
Boş yüzler
gelip doldurmalı birisi
boş yüzler
tam doldu derken
kaş göz dudak
çekip gider hepsi
05.09.2001
boş yüzler
tam doldu derken
kaş göz dudak
çekip gider hepsi
05.09.2001
23 Haziran 2011 Perşembe
gözleri güzel, kaderi kötü çocuğa
güzel gelecekler yasak bize
yasak bize
kaçamak buluşmalar
bir gece İstinye burnunda
sabahlamak
yasak bize
güzel geçmişler
yasak bize
mavilikler
mavilikler
yasak anla
yasak bize güzel seviler
bir defa
24.12.1976
yasak bize
kaçamak buluşmalar
bir gece İstinye burnunda
sabahlamak
yasak bize
güzel geçmişler
yasak bize
mavilikler
mavilikler
yasak anla
yasak bize güzel seviler
bir defa
24.12.1976
14 Haziran 2011 Salı
Dar zamanlar
dar sokaklarda yürürdüm
sen uyuyor olurdun, gözlerinden öperdim
sonra çekip kapıyı giderdim
dar zamanlarımda solgun bir güldüm ben
tomurcuk bir gül olurdun sen
açardın ufkumda, kalırdım orada
sen uyuyor olurdun, gözlerinden öperdim
tomurcuğum olduğunu bilmezdin sen
gecemi gündüzüme özletirdin
kör bıçaklı bir eşkıya olurdu gözlerin
ipe verirdi çekinmeden yüreğimi hain yüreğin
bilemezdim kavuşmak mı daha güzel
yoksa apansız ayrılmak mı? Çekip gitmek mi gecede
dar zamanlarım olurdun
bekleyemezdi gece barışmak için günde
öperdim dudağından tenhada
karanlık sokaklarda siyah bir gölge
geçip giderdim hayatından sessizce
sen hangi çiçeği sevdiğimi bile bilmezdin
içim titrerdi yine de nedensizce
sadece el sallardın ardımdan
zifiri karanlıkta çekip giderdim
tenha sokaklarda tek başıma
sen kalırdın orada geniş zamanlarda
ben dar zamanlarımda
30.12.2007
sen uyuyor olurdun, gözlerinden öperdim
sonra çekip kapıyı giderdim
dar zamanlarımda solgun bir güldüm ben
tomurcuk bir gül olurdun sen
açardın ufkumda, kalırdım orada
sen uyuyor olurdun, gözlerinden öperdim
tomurcuğum olduğunu bilmezdin sen
gecemi gündüzüme özletirdin
kör bıçaklı bir eşkıya olurdu gözlerin
ipe verirdi çekinmeden yüreğimi hain yüreğin
bilemezdim kavuşmak mı daha güzel
yoksa apansız ayrılmak mı? Çekip gitmek mi gecede
dar zamanlarım olurdun
bekleyemezdi gece barışmak için günde
öperdim dudağından tenhada
karanlık sokaklarda siyah bir gölge
geçip giderdim hayatından sessizce
sen hangi çiçeği sevdiğimi bile bilmezdin
içim titrerdi yine de nedensizce
sadece el sallardın ardımdan
zifiri karanlıkta çekip giderdim
tenha sokaklarda tek başıma
sen kalırdın orada geniş zamanlarda
ben dar zamanlarımda
30.12.2007
9 Haziran 2011 Perşembe
Bulacaktır bu eller ellerini
bu gecelerden sonra sabahlar da gelecektir
tepelerin ardından, evlerin arasından
girecektir, erkenden içeriye yüreğimden
ısıtmaya soğuttuğunu gecelerin
bulacaktır bu eller ellerini
bu gözler gözlerini
05.01.1984
tepelerin ardından, evlerin arasından
girecektir, erkenden içeriye yüreğimden
ısıtmaya soğuttuğunu gecelerin
bulacaktır bu eller ellerini
bu gözler gözlerini
05.01.1984
Davet
kırmızı bayrağın bir ucundan sen tut
bir ucundan ben
muştular götürelim
ilkbaharda
acıyı unut, kederi unut, ve unut
unutabildiğini
sessiz olmana lüzum yok
sıkıca bayrağımızı tut.
13.08.1978
bir ucundan ben
muştular götürelim
ilkbaharda
acıyı unut, kederi unut, ve unut
unutabildiğini
sessiz olmana lüzum yok
sıkıca bayrağımızı tut.
13.08.1978
28 Mayıs 2011 Cumartesi
İçimde yaktığın mumlar
içimde yaktığın mumlar
ha söndü ha sönecek
ellerim ellerini söyle ne vakit tutacak
gelmeye kur saatleri bu geceden
yarın çok geç olacak
Ataşehir, 16.12.2007
ha söndü ha sönecek
ellerim ellerini söyle ne vakit tutacak
gelmeye kur saatleri bu geceden
yarın çok geç olacak
Ataşehir, 16.12.2007
27 Mayıs 2011 Cuma
Özlemi uzakta olanın
bir sevgili gibi
sarıp sarmalamış beni
bu akşam yine burada
özlemi uzakta olanın
yeter mi anlatmaya
kelimeler sana
burada nasıl özlem doluyum
sana, sevgine
çıkıp sokaklara
bağırsam camlara
duyan olur, anlayan olmaz
kalmışım burada
senden uzak sevginden ırak
Nancy, 28.10.1985
sarıp sarmalamış beni
bu akşam yine burada
özlemi uzakta olanın
yeter mi anlatmaya
kelimeler sana
burada nasıl özlem doluyum
sana, sevgine
çıkıp sokaklara
bağırsam camlara
duyan olur, anlayan olmaz
kalmışım burada
senden uzak sevginden ırak
Nancy, 28.10.1985
Kaldırıyorum işgalleri
işte bugün burada
kaldırıyorum işgalleri
ne kadar çok insan
işe yarar, yaramaz
sevgi bilir, bilmez
gelip girmiş hayatıma
seninle oynamak için aynı sahnede
rol kaparak biri diğerinden
ne kadar çok insan
kaldırıyorum işgallerimibugün işte burada
silip hatıralarımdan tüm isimleri
yüzleri, rolleri
diriliyorum ayrılığımda yeniden
19/12/2006 Beyoglu
23 Mayıs 2011 Pazartesi
Yorgunum
gönülde bir çıban
büyüyor bahar akşamlarında
gizli bir dalga gibi
geliyor yoklamaya beni
hüznüm üstüne ayrılık üstüne
sensizlik, sensizlik ve yine sensizlik
yorgunum soluk soluğa
koşmaktan benden sana
senden bana ve benden sana
düşüncemde gündüzümde ve gecemde
Nancy, 18.3.1986
büyüyor bahar akşamlarında
gizli bir dalga gibi
geliyor yoklamaya beni
hüznüm üstüne ayrılık üstüne
sensizlik, sensizlik ve yine sensizlik
yorgunum soluk soluğa
koşmaktan benden sana
senden bana ve benden sana
düşüncemde gündüzümde ve gecemde
Nancy, 18.3.1986
Ben istemedim ki
ben istemedim ki
gelip bir kuytuda
buldular beni
hüzün
yalnızlık
ve
sensizlik!
20.03.1990
gelip bir kuytuda
buldular beni
hüzün
yalnızlık
ve
sensizlik!
20.03.1990
21 Mayıs 2011 Cumartesi
seni aradım
kederleniverdim birdenbire
bir sıcaklık aradım
bir yakınlık
bir dostluk
bir gülüş
bir içtenlik
delilikti biliyorum
seni aramak
seni sormak
özlediğim sendin akşamımın karanlığında
yoktun anladım artık
benim dünyamda.
14.2.1977
bir sıcaklık aradım
bir yakınlık
bir dostluk
bir gülüş
bir içtenlik
delilikti biliyorum
seni aramak
seni sormak
özlediğim sendin akşamımın karanlığında
yoktun anladım artık
benim dünyamda.
14.2.1977
17 Mayıs 2011 Salı
Ansızın
gün gelir çalar girer kapıyı
ansızın içeri
gülücükleriyle okyanusların
çarpar böler toplar günleri
mutluluklarla coşkularla
gün gelir çarpar gider kapıyı
ansızın birden
geldiği gün gibi
sevgililer bana
20.09.1985
ansızın içeri
gülücükleriyle okyanusların
çarpar böler toplar günleri
mutluluklarla coşkularla
gün gelir çarpar gider kapıyı
ansızın birden
geldiği gün gibi
sevgililer bana
20.09.1985
Kardeşime-2
özgür kuşlar da olur
elbet
dört duvar arasında
şimdi sen
yeşil çayırlardasın
güneşli yollarda
şimdi sen
en çok gönlümde
benim baharımdasın
yine
24.10.1980
elbet
dört duvar arasında
şimdi sen
yeşil çayırlardasın
güneşli yollarda
şimdi sen
en çok gönlümde
benim baharımdasın
yine
24.10.1980
Seksen Bir
Yıl bin dokuz yüz seksen bir
acı, keder,
ne varsa
fenadan yana
yakındır
sadece bana
25.4.1981
acı, keder,
ne varsa
fenadan yana
yakındır
sadece bana
25.4.1981
15 Mayıs 2011 Pazar
Kardeşime-3
bu yaz da böyle geçiyor
mektubun gelmez
haberin gelmez
içerdesin ya
dostlar seni hiç sormaz
9.8.1982
mektubun gelmez
haberin gelmez
içerdesin ya
dostlar seni hiç sormaz
9.8.1982
Olmasa
ah sevgiler, sevgi bildiğim yaşamlar
ah ömrün bu baharında
dağ gibi orman gibi ulu,
sırım gibi delikanlılar
sözlü olmasalar, ölümle, ölümle
ve mahpusla
baharla olsalar kelepçeli!
30.06.1983
ah ömrün bu baharında
dağ gibi orman gibi ulu,
sırım gibi delikanlılar
sözlü olmasalar, ölümle, ölümle
ve mahpusla
baharla olsalar kelepçeli!
30.06.1983
Anlarsın
anlarsın, anlarsın
gelip yüreğine saplandığında
ince bir sızı
bir sözde, bir bakışta
unutamadığını
15.01.1998
gelip yüreğine saplandığında
ince bir sızı
bir sözde, bir bakışta
unutamadığını
15.01.1998
Kardeşime-5
bu gece
bütün insanlar bahtiyar
sanki tek mutsuz ben
bütün insanlar özgür
sanki tek tutuklu sen
bütün insanlar bahtiyar
sanki tek mutsuz ben
bütün insanlar özgür
sanki tek tutuklu sen
21.08.1982
Giden Gider Yoluna Pisi Miyav Kalır Bana
ona aşkımı verdim
uykusuzluğum oldu gecelerce
sana yemek verdim sadece
mutluluğum oldun senelerce
o şimdi yasaklı albümlerde
sense hala yaşarsın başköşelerde
uykusuzluğum oldu gecelerce
sana yemek verdim sadece
mutluluğum oldun senelerce
o şimdi yasaklı albümlerde
sense hala yaşarsın başköşelerde
25.10.1992
Sene Bin Dokuz yüz Seksen
acı, yoksulluk, işkence ve ölüm
dört kardeştiler aynı batında
aynı çatı altında
sadece bin dokuz yüz seksende
güneş henüz doğmamıştı
döl cenin olmamıştı
acı, yoksulluk, işkence ve ölüm
en tavında henüz soğumamıştı
bin dokuz yüz seksende
ölüm gelip onu vurduğunda
kör karanlık bir sokakta
kör bir kurşun
vurgun yemiş kalbinde
konuşuyordu netekim
netekim beş vakit her bir evde
bin dokuz yüz seksende
acı, yoksulluk, işkence ve ölüm
dört kardeştiler aynı batında
öksüz mü öksüz
yetim mi yetim
çareler tükenip çaresizlikler hakimdi
tüm vatan sathında
bin dokuz yüz seksende
sadece
acı, yoksulluk, işkence ve ölüm
dört kardeştiler aynı batında
5.01.2009/15.05.2011
dört kardeştiler aynı batında
aynı çatı altında
sadece bin dokuz yüz seksende
güneş henüz doğmamıştı
döl cenin olmamıştı
acı, yoksulluk, işkence ve ölüm
en tavında henüz soğumamıştı
bin dokuz yüz seksende
ölüm gelip onu vurduğunda
kör karanlık bir sokakta
kör bir kurşun
vurgun yemiş kalbinde
konuşuyordu netekim
netekim beş vakit her bir evde
bin dokuz yüz seksende
acı, yoksulluk, işkence ve ölüm
dört kardeştiler aynı batında
öksüz mü öksüz
yetim mi yetim
çareler tükenip çaresizlikler hakimdi
tüm vatan sathında
bin dokuz yüz seksende
sadece
acı, yoksulluk, işkence ve ölüm
dört kardeştiler aynı batında
5.01.2009/15.05.2011
14 Mayıs 2011 Cumartesi
Dört kardeştik
ölüm gelip bulduğunda yüreği
hain bir pusuda
delik deşik dört kardeştik
henüz büyümemiştik
henüz düşmemiştik aşka
aşk da bize
dudak kilitlenmemişti
bir başka dudakla
ne gecede
ne gündüzde
ne tenhada
ne sinemada
başgöz edilmiştik
beşik kertmemiz ölümle
boynumuz kıldan ince
isyan bile edemedik
kan damlar ateş düşmüş
dört damda
ana yüreğine en derinden
aydınlık kapılar açılmadı
açılan kırk kapıda kırk satır
boğulduk kanında zamanın
dört boşluk
dört sessizlik
dört ayrı ocak
dört çaresizlik
dört ateş
tütmeyen dört ocakta
iç yaram
derin yaram
iç yaram büyür
derin yaramda
bulamaz artık asla sabahını
delik deşik dört kardeştik
sadece
talebim sizden bugün sadece
hayır deyin bugün
bu savaşa
Bodrum, 26.08.2010
hain bir pusuda
delik deşik dört kardeştik
henüz büyümemiştik
henüz düşmemiştik aşka
aşk da bize
dudak kilitlenmemişti
bir başka dudakla
ne gecede
ne gündüzde
ne tenhada
ne sinemada
başgöz edilmiştik
beşik kertmemiz ölümle
boynumuz kıldan ince
isyan bile edemedik
kan damlar ateş düşmüş
dört damda
ana yüreğine en derinden
aydınlık kapılar açılmadı
açılan kırk kapıda kırk satır
boğulduk kanında zamanın
dört boşluk
dört sessizlik
dört ayrı ocak
dört çaresizlik
dört ateş
tütmeyen dört ocakta
iç yaram
derin yaram
iç yaram büyür
derin yaramda
bulamaz artık asla sabahını
delik deşik dört kardeştik
sadece
talebim sizden bugün sadece
hayır deyin bugün
bu savaşa
Bodrum, 26.08.2010
13 Mayıs 2011 Cuma
Bırakma beni
yar bırakma beni bu akşamlarda
öksüz bir çocuk gibiyim sensizlikte
bir gül, bir konuş, içim ısınsın yine
senden bana bahar çiçekleri gelsin
akşamın solan yüzünde, bulutların hüznünde
yar uzak olma bu akşamlarda bana
dayanamıyorum zira dayanamıyorum sensizliğe
Moda, 21.07.1994
öksüz bir çocuk gibiyim sensizlikte
bir gül, bir konuş, içim ısınsın yine
senden bana bahar çiçekleri gelsin
akşamın solan yüzünde, bulutların hüznünde
yar uzak olma bu akşamlarda bana
dayanamıyorum zira dayanamıyorum sensizliğe
Moda, 21.07.1994
Bittiğini söyleme
sakın bittiğini söyleme bana
öyle çok baharlar var daha
dokunamadığımız gizlicene tomurcuklarına
geceler duruyor geleceğimizin ıssız duraklarında
koyun koyuna uyumamıza hasret zamanlarda.
sakın bittiğini söyleme bana
şimdi hiç dayanamam buna
Ataşehir, 12.06.2010
öyle çok baharlar var daha
dokunamadığımız gizlicene tomurcuklarına
geceler duruyor geleceğimizin ıssız duraklarında
koyun koyuna uyumamıza hasret zamanlarda.
sakın bittiğini söyleme bana
şimdi hiç dayanamam buna
Ataşehir, 12.06.2010
Kıymetimi bilmedin
sendin anılarımın gözbebeği
açılmaya korkan sandıklarda
itinayla saklanan
kıymetimi bilmedin
korkardım anlatmaya seni
güneşe, gökyüzüne, bulutlara
akıp giden gecede yıldızlara
alıp götürmesinler diye
seni başka dünyalara
ölesiye sevdim seni
sense hiç beni!
Ataşehir, 18.08.2010
açılmaya korkan sandıklarda
itinayla saklanan
kıymetimi bilmedin
korkardım anlatmaya seni
güneşe, gökyüzüne, bulutlara
akıp giden gecede yıldızlara
alıp götürmesinler diye
seni başka dünyalara
ölesiye sevdim seni
sense hiç beni!
Ataşehir, 18.08.2010
11 Mayıs 2011 Çarşamba
sessiz yürümek
kapımı çalmışşın duymamışım
kirpiklerimde dolaşmışşın görmemişim
dudaklarımı ıslatmışsın anlamamışım
ellerimi ısıtmışşın hissetmemişim
içime girmişsin çıkaramamışım
anladım en sonunda
sen bende sessiz yürümüşsün bilmemişim...
2.9.1977
kirpiklerimde dolaşmışşın görmemişim
dudaklarımı ıslatmışsın anlamamışım
ellerimi ısıtmışşın hissetmemişim
içime girmişsin çıkaramamışım
anladım en sonunda
sen bende sessiz yürümüşsün bilmemişim...
2.9.1977
Hişt Pisi Kedi
Pisi kedi mır
hişt hişt pisi kedi
söyle ciğerleri kim yedi
hişt hişt pisi kedi
sana onu sevdiğimi kim söyledi?
hişt hişt pisi kedi
bir sevenin yine ayvayı yedi
hişt hişt pisi kedi
seni bana , beni sana böyle bağlayan neydi?
12.09.2001
hişt hişt pisi kedi
söyle ciğerleri kim yedi
hişt hişt pisi kedi
sana onu sevdiğimi kim söyledi?
hişt hişt pisi kedi
bir sevenin yine ayvayı yedi
hişt hişt pisi kedi
seni bana , beni sana böyle bağlayan neydi?
12.09.2001
La Port-Dieu
işssizlik kimin umrunda
yalnızlık nerde?
tüm Lyon bu akşam La Port-Dieu'de
sevdiğim çok uzakta
bedenim burada
yüreğim orada...
Lyon, 25.10.1995
yalnızlık nerde?
tüm Lyon bu akşam La Port-Dieu'de
sevdiğim çok uzakta
bedenim burada
yüreğim orada...
Lyon, 25.10.1995
soru
sakladım bir sır gibi
yıllar yılı
en kuytu köşelerde
sevgilerini
sahipleri gelip onları
benden niye almadılar ki!
24.11.1983
yıllar yılı
en kuytu köşelerde
sevgilerini
sahipleri gelip onları
benden niye almadılar ki!
24.11.1983
10 Mayıs 2011 Salı
Gözyaşım vurgun yemişti
gözyaşım vurgun yemişti
kanımı akıttım gecede
aşkın rengi boyadı
beyaz çarşafları
sarılıp uyudum içinde
aşkım çok uzakta
aşkımın içinde
kanımı akıttım gecede
aşkın rengi boyadı
beyaz çarşafları
sarılıp uyudum içinde
aşkım çok uzakta
aşkımın içinde
12.01.1988
Kardeşime-7
ömrümüz geçip gidiyor ah gülüm
doymadan yaşamaya gelir ölüm
şimdi bahar ve yazda demir kapılar ardında yüzün
mümkün mü ki uzak olsun bizden hüzün
doymadan yaşamaya gelir ölüm
şimdi bahar ve yazda demir kapılar ardında yüzün
mümkün mü ki uzak olsun bizden hüzün
05.07.1981
Pisi Miyav-1
güneş dans ediyor gizlicene camlardapisi miyav dolaşıyor damlarda
bir sevgili bulamadı bu bahar da
yine çok fena gamlarda
25.03.1993
7 Mayıs 2011 Cumartesi
sevdam yastadır
Bir söz söyleme
sevdam yastadır
uzun sürmüş yastadır
Dolaşıp durdu günlerce
yas tutmuş bahçelerde
ağaçlar çiçek açmamıştı
göçmen kuşlar gelmemişti.
Bir söz söyleme
sus kal orada öyle
sevdam yastadır
Ataşehir, 16.06.2010
sevdam yastadır
uzun sürmüş yastadır
Dolaşıp durdu günlerce
yas tutmuş bahçelerde
ağaçlar çiçek açmamıştı
göçmen kuşlar gelmemişti.
Bir söz söyleme
sus kal orada öyle
sevdam yastadır
Ataşehir, 16.06.2010
içim daralıyor içim
içim daralıyor
bir kitaptan bir kitaba
dört satır anca
gerisi Side Bodrum Halikarnas eğlence
biraz Asos biraz harabeler
gerisi Kadırga yolları gecelerde
içim daralıyor
özleniyor soğuk odalarda sebepsizce
bir gülüş bir ten bir dokunuş
gidip bulmuyor mu elim bir boşluğu
hani su sabahın soğunda
yatağın sağında
içim daralıyor
bitiremiyorum bu şiiri keyfimce
bir kitaptan bir kitaba
dört satır anca
gerisi Side Bodrum Halikarnas eğlence
biraz Asos biraz harabeler
gerisi Kadırga yolları gecelerde
içim daralıyor
özleniyor soğuk odalarda sebepsizce
bir gülüş bir ten bir dokunuş
gidip bulmuyor mu elim bir boşluğu
hani su sabahın soğunda
yatağın sağında
içim daralıyor
bitiremiyorum bu şiiri keyfimce
04.01.1993
pisi miyav-2
Bu mart da böyle geçer
Patim değmeden bir patiye
Uzaktan bakarım o kediyeBen ve kuşlar damlarda
O Moda sabit pazarda
Aramızda katlar katlar
Bu kedi aşağıya nasıl atlar ?!..................
01.10.2001 Odakule
yalnızlıklar da yalnız
Sahi, gökyüzümde bir parça güneş
Ve bir yudum mutluluk
Olmaya mı gelmiştin sen
Bildiğim şimdiVe bir yudum mutluluk
Olmaya mı gelmiştin sen
Senin doğduğun gün ben ölmüştüm
Gidişin senin doğum gününGidişin benim ölüm günüm
Doğum günün kutlu olsun
Gökyüzümde bir parça bulutDoğum günün kutlu olsun
Ve bir yudum hüzün senden arda kalan
Gecelerimden yeme artıkBaşka gecelerde çok çalındı gençliğimden
Yalnızlıklar da yalnız şimdi bu şehirde
Sabretmeyi öğretmiyor
Yıldızı sönmüş geceler
Yürüyüp giderken karanlık sokaklarda
Sahte aşıklar
Senden arda kalan kocaman bir hüzün
Simi dökülmüş eski aynalarda somurtkan
Limanlar aramıyorum hiç sığınması için
Fırtınalar sonrası yüreğimin
Geldi bir tan vakti, seher yelleriyleGençliğimde heba ettiğim ümitler
Yeniden yaşamayı öğrenmeliyim artık
Hüzün yorgun olmadan, tutsak olmadan düne
Yeniden yaşamalıyım coşkuyla
Kendimle, tek başıma
Hüzünlerim, yalnızlıklarım,
Yol arkadaşımsa da şimdi bana
Paris, 29/09/2006 Beyoğlu 23/11/2006
Romantik serseri
abanmış üstüme salkım söğüt
darbeyi geceye sözleyen isyanım
her gece yürür varoş kaldırımlarında
romantik serseri tarafım
darbeyi geceye sözleyen isyanım
her gece yürür varoş kaldırımlarında
romantik serseri tarafım
gündüz korkağıyım ben
elime bir bez alıp silemem
ayak izi kalmış yüreğimde
kapıyı aralık bırakıp gidenin
elime bir bez alıp silemem
ayak izi kalmış yüreğimde
kapıyı aralık bırakıp gidenin
bekliyor işte seni burada
romantik serseri tarafım
yağmur çiseliyor baharda saçlarıma
özlüyor seni romantik serseri tarafım
o burada yok, o çok uzaklarda diyor
gerçekci tarafım
geçiyor ömrüm, bölünüyor gecem gündüzüme
gündüzüm çarpılıyor gecelerime
felaketim oluyor serseri tarafım
nafile hırpalanıyor gerçekci tarafım
romantik serseri tarafım
yağmur çiseliyor baharda saçlarıma
özlüyor seni romantik serseri tarafım
o burada yok, o çok uzaklarda diyor
gerçekci tarafım
gündüzüm çarpılıyor gecelerime
felaketim oluyor serseri tarafım
nafile hırpalanıyor gerçekci tarafım
elinde krizantemler işte burada karşımda duruyor
ümidim var diyor,
o gelecek diyor romantik serseri tarafım
kapı açık, gelen yok, giden yok, ümitsizim
o çıktı gitti hayatımdan diyor gerçekci tarafım
ömür geçiyor bulamıyor nehir menzilini
bitmiyor savaş yüreğin derinliklerinde,ümidim var diyor,
o gelecek diyor romantik serseri tarafım
o çıktı gitti hayatımdan diyor gerçekci tarafım
ömür geçiyor bulamıyor nehir menzilini
gözlerin uçurumlarında
yokluğunda acıyor yüreğim
bitmiyor hiç isyanım
bitmiyor hiç isyanım
çok ama çok derinlerde kanıyor
Sensizlikte yüreğim
Sensizlikte yüreğim
Unutmuşum gittiğini
Çıktım tan vakti gül topladım bahçelerde
Girdim odana duruyor yatağın yapılı orada
Unutmuşum gittiğini
Güller kaldı elimdeGirdim odana duruyor yatağın yapılı orada
Unutmuşum gittiğini
Vazonsa bomboş yerinde.
Mutlu musun oralardaDilim varıp soramıyorum sana
Çok yalnızım buralarda
Üstüme üstüme geliyor odalar
Bu sıkıntıyı ancakÜstüme üstüme geliyor odalar
caddeler ve sokaklar paklar
Ataşehir, 29.12.2000
6 Mayıs 2011 Cuma
yağmur damlaları
Sarıp sarmalamış mıydı bir gece
kırmızı çarşaflar
anne sıcaklıgında beni
uyumuş muydum öyle
ellerim ellerimde
gelip bir yağmur damlası
güneş olmuştu hani
dünümde
özlemiştim güneşi
yağmur damlalarında
bulmuştum bugünün dününü
harabeler arasında
yağmur damlaları
hasretle
öpmüş müydü güneşi
hasretle
Ataşehir, 07.05.2011
kırmızı çarşaflar
anne sıcaklıgında beni
uyumuş muydum öyle
ellerim ellerimde
gelip bir yağmur damlası
güneş olmuştu hani
dünümde
özlemiştim güneşi
yağmur damlalarında
bulmuştum bugünün dününü
harabeler arasında
yağmur damlaları
hasretle
öpmüş müydü güneşi
hasretle
Ataşehir, 07.05.2011
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)